17 Ekim 2011 Pazartesi

Haydi kedi evi yapmaya

Havalar soğudu. Her yerde yağmur var, üstelik İstanbul'da sağnak yağış uyarısı da var. Sokaklardaki kuzucuklarımızı barındıracak yağmur geçirmeyen, yapımı kolay kedi evi ile mutlu edelim mi?
Burada yapımı anlatılıyor. Çok basit.
Tabi kedi evinizi koyacağınız yer önemli. Görevlilerin veya kağıt toplayıcıların almaması için stratejik bir yere koymalısınız. Ya bir esnafla anlaşın onun dükkanının civarına koyun ki o da gözkulak olsun ya da güvenli bulduğunuz, çocukların ve zarar verebilecek kişilerin kolayca göremeyeceği yerlere koyun. Kediler zaten kuytu yerleri severler. Biz bizim yaptığımızı sitenin dış duvarının dibine koyduk. Hem site içindeki hayvan düşmanları görmüyor hem de kolayca bulunmuyor.
Yaptığınız kedi evinin yerle temasının az olması gerekiyor ki yerden su çekmesin. O yüzden biz altına da köpükten ayaklar yapıp yerleştirdik. İçine de mama koyduk. Civardaki Yoda'nın annesini ve diğer yavrularını içine yerleştirdik. Zaten mamayı görünce anne hemen girdi.
Sokağa koyacaksanız üzerine "Bu bir kedi evidir lütfen almayınız" tarzı bir yazı yazabilrisiniz.
Aşağıda çılgın bir arkadaşımın adeta binaymışcasına inşa eetiği kedi evi örneğini görebilirsiniz.

                                                                                                                                                                     




Biz bir hevesle aceleyle yapıp fotosunu çekmediğimiz için pişmanız. Yakında çekerim.
Haydi size kolay gelsiiin.

11 Ekim 2011 Salı

son zamanlarda





Evde şu an elimi emen bir kedi var. Yoda hala bende. Ama yakında gidecek çünkü ona süper bir yuva buldum. Nancy ile bir süre aynı evdeydi kedicik ama ikisini de ayrı kollamaktan helak olduğumu söylemem gerek. Nancy iyi idare etti yine. Kedi kumu kutusuna yatması hariç kıskançlık göstermedi aferin ona.
Dünyanın en saçma işten çıkışını yaşadım bu arada bir kaç gündür evdeyim. Kalkıyorum kahvaltı ediyorum ders çalışıyorum, nette takılıyorum netten dizi izliyorum, kitap okuyorum bir bakıyorum akşam olmuş. Ev hanımlarının delirmesini anlıyorum çünkü sıkılıyorum. Tatil , çalışırken tatilmiş arkadaş. Günün çoğunu saç-baş dağınık pijamayla geçirince pek tatil moduna giremiyorum. Uzi işten gelince gün boyu gördüğüm yegane insan olduğu için ona uzun zamandır görüşmediğim yakınımmışcasına yapışıyorum. Havalar da soğudu, sevimsiz kış ve sonbahar ıyy nefret ediyorum bu mevsimlerden. Canım miskinlikten başka bir şey istemiyor. Nerde caaanım yaz nerede caanım ilkbahar.

Neyse, gideyim ben.

3 Ekim 2011 Pazartesi

Pazartesi

Yarın iş var, çok mutsuzum.
İnsanın sevmediği bir işte çalışması kendine yaptığı ne büyük fenalık.
Offf.