25 Aralık 2013 Çarşamba

Yılsonu



En son kalbim ve aklım İtalya'da kalmış bir halde yazmışım buralara. Aklım hala orada, ama yeni maceralar için plan yapmıyor da değilim.
Yaklaşık dört aydır evde olmak bana hiç yaramadı. Bu blogda vaktiyle "ev hanımlarını kıskanıyorum" yazmıştım , şimdi onu geri alıyorum. Böyle bir sıkıntı olamaz. Böyle bir pejmürdelik, serkeşlik, efendime söyleyeyim teyzelik yok. Benim genetiğimde oturmak yok. Sıkıntılar bastı, evde bütün gün oturup akşam kocasına saran kadınlara döndüm. Ne verimli ders çalışabildim ne de günlerimi organize edebildim. Alışveriş yapmak bile beni mutlu etmedi. Bir mağazada güzel bir kıyafet görünce "çalışmıyorum ki bunu nerede giyeceğim, evde mi giyeceğim" demeye başladım. İnternette Kevser'in Mutfağı , Hünerli Bayanlar gibi overrated yemek bloglarına dadandım. Hemen her gün bilgisayarı mutfağa götürüp yemek yaptım. Bu buhran bana tartıda 3 kilo olarak geri döndü. Hayatımda ilk kez 54'ü gördüm. Gözlerim fırladı, kendimi Pelinsu gibi hissettim. Ya pasif ve şişman ve işsiz biri olarak ölecektim ya da kendime iş bulacaktım. Ben de iş buldum.
Artık haftanın 4 günü 8-12 veya 9-1 arası (bana kalmış) bir anaokulunda müdürlük yapıyorum. Eve dönünce de motive bir şekilde dersime çalışabiliyorum kafam rahat. Bunca yıldır it gibi çalışmamın güzel bir karşılığı oldu bu iş bana. Şimdi erken ama mutlu kalkıyorum, kumaş pantolon falan giyip (kotlu ve spor ayakkabılı müdür olunmuyor yavrular, zaten küçük gösteriyorum iyice badi oluyorum) , süslenip püslenip işime gidip müdürcülük oynuyorum. Bunca yıl ezilenin işçinin emekçinin tarafındayken şimdi sermayenin ve kapitalizmin parçası oldum . Öğretmenlerle konuşurken artık patronu kollamam gerektiğini anladığım an bir aydınlanma yaşadım. Artık izinler, maaşlar, geliş-gidiş saatleri, işe alım ve işten çıkarma olayları bana bağlı ve bu beni biraz huzursuz ediyor.
Öğretmenlerden birinin 500 (yazıyla beşyüz) lira maaş aldığını duyunca "nasıl ya başka bir yerde 3 katını alırsın tam güne delirdin mi git hemen çık burdan" dememek için kendimi zor tutuyorum.  Tuhaf tuhaf işler içindeyim ama du bakalım.
Şimdi efenim 2014 geldi çattı. 2013 oldukça verimli geçti. Çok fazla seyahat ettik, çok fazla kamp yaptık, arkadaşlarımızla vakit geçirdik, yedik içtik eğlendik. 2014'te de elbette devamını bekliyorum ehehe. Bütün yılı ve yazı gezip tozarak geçirdikten sonra evde tıkılmak da bana koymuş olabilir ama artık yarım gün de olsa bir işim olduğu için bu konuya kafa yorabilirim. Bir de tabi ki sevdiklerimiz için mutluluk ve sağlık diliyorum
Yeni yılda artık atanıp devlete geçmek ve Uzi'yle minik planlarımızı hayata geçirmeyi istiyorum. Çok çok çok istiyorum bunu. İnşallah olur.
Dinimiz amin.