25 Kasım 2014 Salı

İşler güçler


Tam gün çalışmaya başladığımdan beri hayatım düzene girdi vallahi. Daha aktifim daha hevesliyim. Az önce geçen yılki yazılarımı okudum da evde ne çok sıkılmışım. Bütün  o eşofman, tv, internet teyzesi ruh halimde boğulmuşum resmen. Burada bu şekilde mutluyum. Okulla ilgili planlar yapıyorum, yeni planlar geliştiriyorum, Odama geliyorum, sabah kahvaltımı burada ediyorum, öğretmen arkadaşlarla sohbet muhabbet. Yoğun bir günse çabuk geçiyor, yemek bile yemediğim oluyor,gün boyu görüşmeler, milli eğitime gitmeler, telefonlar vs.  hemen akşam oluyor. Boş bir günse -ki bazen telefonun bile çalmadığı oluyor, o gün hiç geçmiyor. Kitap okuyorum, nette takılıyorum hatta film izliyorum. Dün bir arkadaşımla konuşurken de düşündük yahu biz okuldayken müdürlerin de böyle çok boş zamanı mı olurdu dedik. İşim yokken ne yapayım kendi kendime evrak mı imzalayayım yani deli gibi. Ben de keyfime bakıyorum, Minecraft bile oynadığım oldu okulda. Bundan rahatsızlık da duymuyorum açıkçası, bunca zamandır 10 senedir çalışıyorum. Bunun dokuz yılı çok yoğun bir şekillde engelli çocuklarla geçti. Ve hayatımın o kısmı azalarak bitti. Bunca emeğimin karşılığı olarak görüyorum bunu. İtiraf etmeliyim ki çocuklarla aktif olarak çalışmamak beni çok rahatlatıyor.  Geçen yıl yok yere kendimi sıkmışım devlete atanacağım diye. Tabiatımda yok ders çalışmak, kitapları gördükçe midem bulanıyordu resmen. Sınavdan vazgeçince kitaplarımı güle oynaya paralayıp attım. Hayatta bir sürü seçenek varken tekini ısrarla oldurmaya çalışmak anlamsız. Zaman ve enerji kaybı.Hayat bana başka bir kapı açtı ve ben de oradan içeri girdim. İyi ki de öyle yapmışım.