2 Ekim 2008 Perşembe

1 yıl 1 ay sonra

Vay be,tam 1 yıl geçti en son yazıyı yazalı.Ne kadar da öfkeli bir son olmuş.
Hm bir bakalım bir yılda neler oldu.
  • İş değiştirdim,çok daha iyi,çok daha mutlu,çok daha tatmin edici bir yere girdim.Yine özel eğitim.Evime de yakın.
  • Bir ara çıktım oradan başka bir yerle bile anlaştım,ve oradan tatile Bodrum 'a gittim.Ama içim hiç rahat etmedi,patronum da 2 kere arayıp geri çağırdı vs.Ben de ayrıldığım yere geri döndüm.İyi ki de dönmüşüm.
  • Ve evet Bodrum'a gittim,Gizmo'mun yanına.Harika 10 küsür gün geçirdim,gezdim,yüzdüm,dans ettim,sarhoş oldum,çılgınlık yaptım, çok eğlendim.Rahatlıkla "en iyi tatil top 5" e girecek bir tatil yaptım.
    Tatil arkadaşını seçmek önemli bir olaydır.Tatildeki kişinin sıcaktan-soğuktan,böcekten,sinekten,yemeklerden rahatsız olup tatili cehenneme çevirmemesi,"ay yürüycek miyiz" dememesi gerekiyor.Tatili bütün gün sadece güneşlenmek,akşam da barlarda eller havaya yapmak olarak düşünmemesi lazım.Evet güneşte hiç birşey yapmadan uyuklayarak yattım,barda eller havaya da yaptım ama başka etkinlikler de yaptım.
  • Burak'tan ayrıldım.10 Gün süren ayrılığımız süresince rahatladım,ağladım,özledim,yalnızlık çektim ama bir an bile onsuz yapamayacağımı düşünmedim.Ayrılık çok acıydı,çok yakıcıydı.Aynı zamanda 5.5 yıllık en iyi dostumu,en yakın olduğum kişiyi,sırdaşımı,sevgilimi,gelecekte benimle birlikte olacağını düşündüğüm insanı,yol arkadaşımı da kaybetmiş oluyordum.Ama en son bir araya geldiğimizde,yani son görüşmemiz olduğunu düşünerek buluştuğumuzda çok acıydı gerçekten.Son sarılma,son konuşmalar,son gülüşmeler hatta.Arada bir gerilim olması ve çaktırmamaya çalışmamız falan.Olmadı ayrı yapamadık demek isterdim ama öyle olmadı.Çünkü son derece gerçek düşünerek, isteyerek, bilerek,ödümüz koparak devam kararı aldık.Sancılı,ve didişmeli geçen 3 ayın ardından iyiyiz,gerçekten iyiyiz.Mutlu ve huzurluyum.İnsanın hayatında 5.5 yıl aynı insanın olması çok ilginç gerçekten.Zaman bizi de ilişkileri de büyütüyor.
  • Vee en önemli değişikliklerden birisi dee köpeğim Nancy.Onu Aralık ayında arkadaşımın petshop unun önünde üstü başı kir içinde gördüm.Beni görür görmez üzerime atıldı.Bir gece yıkamak ve evde kalması için aldım ve hayatımın bir parçası oldu.Ondan asla vazgeçemedim.İyi ki de vazgeçmemişim.Beni ısırmasına (hem de defalarca),yatağıma halıya çiş kaka yapmasına,hayvansevmez misafirlerin evimize gelmemesine,kalmamasına rağmen o benimle kaldı.Kendisi Kerem'in tabiriyle "kuduygan ve saydıygan biy köpek".Kudurgan kısmına katılıyorum,ama saldırganlık mı?Sadece beni ısırmış ve bir sürü çocuk kuyruğunu çekmesine,kulağını çekiştirmesine rağmen dönmemiş bile olan köpeğime nasıl saldırgan derim bu haksızlık.Çok haraketli,çok komik ve enteresan bir köpek.Şu an poposunda bir don,boynunda kolyesi ile yatıyor haspam.

    1 Yılın sonunda biraz daha hayat tecrübesi edinmiş,biraz daha büyümüş (en azından ben öyle umuyorum),biraz daha değişmiş biri oldum çıktım.Bu yazının da son cümlesi bu olsun.Evet.

1 yorum:

Primarima dedi ki...

Hepsini yaşadın, hepsini konuşduk hepsi geldi geçdi bak:)
En son cümlede bir yer var istemediğim .Evet hayat tecrübesi yaşadın ,evet bir yaş daha büyüdün ama değişmedin.DEĞİŞMEE...aynı kal Ayşegülüm :)