22 Temmuz 2007 Pazar

Robin'den

Sonunda tatile gittim geldim.Her şey çok ani gelişti,bir kaç gün içinde hazırlanmak zorunda kaldım.Aslında gitmek istemiyordum nedense bunca isteğime rağmen.Her neyse sonunda gittim.Or-jan'a.Hmm nasıl bir yer bi düşünelim...En son 6 yaşındayken gittiğimde bataklık bir yerdi çok az ev vardı.Şimdi ise yaklaşık 1100 evlik büyük bir site haline gelmiş.Bazı evler gayet bakımlı hoş,bazıları ihmal edilmiş bakımsız kalmş.Bir yandan hayalim gibi;beyaz ev,dışından iç dekorasyonuna kadar,iki bahçe istediğin bitkiyi yetiştir (tabi ki istediğin gibiden kasıt "her bitki" değil),bisikletlerle site içinde ulaşım,yürüyüş alanları,komşuluk sakinlik,durağanlık.Kötü tarafları;aşırı sakin,tesis yetersizliği,"almancı gençlik" istilası (mütemadiyen almanca konuşan gençlik parantez içi parantez isteyen istedğiini konuşur bize ne? ) durağanlık(!), merkezlere uzaklık saçma bir ulaşım ağı.(10 dk ilerdeki Akçay'a 3 farklı araçla gidip gelmek!).Araban yoksa oraya varmak eziyet,uçak yok tren yok vapur yok sadece otobüs en az 7 saat!.
1.gün:Yolculuk çok uzundu,perişanım eve varır varmaz yatıyorum.Denizde yosun var giremiyorum.Akşam Akçay'a gittik İstanbul'dan bir telefon;5 Ağustos'da taşınıyoruz evimize.
2.gün:Hava çok rüzgarlı,deniz ayakkabısı adım nefis bir şey denize girebiliyorum.
3.gün:Rüzgar berbat,sahilde oturamıyorsun kumlar kırbaç gibi vuruyor,kitap okuyayım güneşlenyim diyorum,nafile.
4.gün:Gün boyu Zeytinli'deydik.Kahvaltıya geldik,çok kalabalık,insanlar dip dibe güneşleniyor.Feci sıcak deniz buz gibi:)Sıkıldım şu internet cafeye gideyim bi.Bu ne kalabalık çoğu da 10 yaş altı, çocuklar oyun oynuyorlar hala counter strake çılgınlığı.Nefs çiğ börek yapan bir yer keşfettik ablamla adını unuttum ama şimdi gitsem bulurum yerini.Aaa bu kolye ne güzelmiş,aa ne güzel bir bileklik hemen alayım.Lunparktayız,at yarışı oyunu var ne hoş insan başladı mı kendini alamıyor.Eeh yetti bu Demet Akalın her yerde aynı şarkı ,kıran mı geldi diğer şarkılara!Bizim zamanımızda balerin daha hızlıydı şimdi çabucak bitti.Çok üşüdüm eve dönelim.Haydaa minibüsü kaçırmışız şimdi 40 dk bekle üfff.
5.gün:Sıkılıyorum!!Yan taraftakilerin kedisi Zeytin çok şeker.Ece ve benimle oynuyor çok oyuncu ve akıllı bir kedi.Siyah ve yavru.Güneşlenirken arı soktu!!Çok şiş ve batıyor.
6.gün:Denize yalnız geldim.Deniz güzel hava çok çok sıcak.Kitabımı neredeyse bitiriyorum.Bitince Auschwitz'in Külleri'ni okuyacağım.Zeytin beni annesi sandı.Kucağıma alınca birden mırıldamaya ve tişörtümü emmeye başladı ve annesni emerken yaptığı pati hareketlerini yaptı.Çok tatlı alıp eve götüresim var.
7.gün:Evi boşalttık.Gece 24:00 da otobüs.Püff gece yolculuğundan nefret ederim.İnşallah 33 numara cam kenarıdır.Dudağım yara oldu enfeksiyon kaptı çok sancıyor.Otobüsümüz geldi inanmıyorum koridordayım.Nasıl uyuyacağım ben.Ağlıyorum,otobüs bastı beni ,inmek istiyorum, eve gitmek istiyorum,uyumak istiyorum,neler oluyor bana!!!İyi değilim inmek istiyorum varamayacağız İstanbul'a.Tamam bir şeyin yok.Hayır var iyi değilim nefes alamıyorum neler oluyor bana,şimdi bayılacağım.Mola yerine çok mu var of off.Moladayız.Koltuğun koluna yaslanayım bi belki uyuyabilirim.Sakinim tamam,işte feribota geldik bile.Ohh evdeyim.Hemen yatağa.OOOOF bütün dünya beni arıyo geldik tamam.Sersem gibiyim yolculuk aklıma geldikçe fena oluyorum ilk kez otobüste panik atağım tuttu bir daha nasıl bineceğim otobüse ben?9 saat sürdü yolculuğum yuh.
Vee bugün.Sersemliğim geçti.Evimize bakmaya gittik.Adi kadın Firuzan evi mahvetmiş te bırakmış.Her yer pislik içinde parkeler berbat.
Sevgilim buluştuğumuzda baş başa olamayacağımızı söyledi birlikte bi takm işler var onları hallederiz dedi sen de yanımda olacaksın ama bütün gün işte ne güzel dedi.Ben baş başa geçirmek istiyorum 2 hafta görüşemedik zaten üff kızdım.
Ev heyecanı var.Yeni bir yere taşınırken bende şu duygular hakim oluyor;sevinç,merak,heyecan,hüzün,"keşke babam da burada olsaydı" düşüncesi,"acaba bu eve hırsız girer mi" korkusu vs.
Bilemiyorum.Çok bile yazdım sıkıldım bile.
Bi kaç film kiraladım.İzleyeyim.
Gittim.