10 Ağustos 2011 Çarşamba

9 yıl

Keyifli bir günümdeydim. Oltamı hazırlamış, havuzda balık (yaprak)  tutmaya hazırdım. Havuzu yukardan gören beton düzlüğe çıktım. Aşağıda havuzun yanında babam şezlong türü sandalyesinde oturmuş arkadaşıyla çene çalıyordu. Oltamın ucundaki teli kıvırıp S haline getirdim. Olta dediğim de bildiğin ağaç dalından yaptığım uyduruk bişey. Oltamı aşağı attım. Kancayı yaprağa takmak için oltamı iyice savurup sağa sola salladım. Birşey yakalamıştım. İp gerildi. Çektim, aşağıdan "ahhh" diye ses geldi. Hemen durdum, aşağı baktım. Balık (yaprak) değil, babamın göz kapağını tutmuştum. Bu olay olalı aşağı -yukarı 16 sene oluyor.

Doğum günümdü , küçücüktüm. Komşumuzda kutlamış, eve gitmiştik. Bahçeden eve girdiğimizde karanlık evin içinde minik ışıklar yanıp sönüyordu. Işıklar yandığında ne olduğunu gördüm. Babam bana gözlerindeki ışıklar yanıp sönen bir ayı almıştı ve ben eve girmeden ışıklarını yakmıştı. Bu olay olalı 19 sene oluyor.

Beyaz bir bisiklet alınıyor bana. Pinokyo. Nasıl mutluyum. Babam beni çıkartıyor sokağa. O zamana kadar 3 tekerlekli pembe bisikletimi kullanmışım, korkuyorum. Babam bir süre arkamı tutuyor. Sonra ben pedal çeviriyorum. Uzaktan sesini duyuyorum. "Bak kendin gidiyorsun ". Mutluyum ,uçuyorum. Bu olay olalı yaklaşık 16 sene oluyor.

Bir misafirlik dönüşü uyanıyorum. Üstümde pembe hırkam var. Babamın kucağında uykuyla uyanıklık arası yerdeyim. Mutluyum. Bu olay olalı çok ama çok uzun zaman oluyor.

Annem anneannemde. Babamla doktorun yasakladığı zararlı hamur işlerini yapıp sevinçle yiyoruz, gönlümüzce tv izliyoruz. Bu olaylar annem oraya gittikçe tekrarlanıyor.

Babam 1 aydır hastanede yoğun bakımda. Onu hiç bu kadar uzun süre görmeden durmamışım. Üzgünüm. Özlüyorum. Korkuyorum. O da beni özlüyor. Her yerde beni görüyor bana sesleniyor. Doktorlar dayanamıyor. Sonunda bir telefona izin veriyorlar ama heyecanlanmayacaksın diye şart koşuyorlar. Önce annem konuşuyor benimle. "Sakın heyecanlandırma, üzme" diyor. Ama ben çocuğum. Telefonda o ağlıyor ben ağlıyorum. Bu olay olalı 15 sene oluyor.

Yine hastanedeyiz. Öpüyorum babamı, "ayy diyorum sakalların batıyor", gülüyor. Dışarı bir iş için çıkıyorum. Geldiğimde, "bak bakalım diyor olmuş mu?" bakıyorum sakalları gitmiş. Nereden bulduysa tıraş bıçağı bulup tıraş olmuş kaşla göz arasında.
Bu olay olalı ve babamı kaybedeli tam 9 yıl oluyor.