Keyifli bir günümdeydim. Oltamı hazırlamış, havuzda balık (yaprak) tutmaya hazırdım. Havuzu yukardan gören beton düzlüğe çıktım. Aşağıda havuzun yanında babam şezlong türü sandalyesinde oturmuş arkadaşıyla çene çalıyordu. Oltamın ucundaki teli kıvırıp S haline getirdim. Olta dediğim de bildiğin ağaç dalından yaptığım uyduruk bişey. Oltamı aşağı attım. Kancayı yaprağa takmak için oltamı iyice savurup sağa sola salladım. Birşey yakalamıştım. İp gerildi. Çektim, aşağıdan "ahhh" diye ses geldi. Hemen durdum, aşağı baktım. Balık (yaprak) değil, babamın göz kapağını tutmuştum. Bu olay olalı aşağı -yukarı 16 sene oluyor.
Doğum günümdü , küçücüktüm. Komşumuzda kutlamış, eve gitmiştik. Bahçeden eve girdiğimizde karanlık evin içinde minik ışıklar yanıp sönüyordu. Işıklar yandığında ne olduğunu gördüm. Babam bana gözlerindeki ışıklar yanıp sönen bir ayı almıştı ve ben eve girmeden ışıklarını yakmıştı. Bu olay olalı 19 sene oluyor.
Beyaz bir bisiklet alınıyor bana. Pinokyo. Nasıl mutluyum. Babam beni çıkartıyor sokağa. O zamana kadar 3 tekerlekli pembe bisikletimi kullanmışım, korkuyorum. Babam bir süre arkamı tutuyor. Sonra ben pedal çeviriyorum. Uzaktan sesini duyuyorum. "Bak kendin gidiyorsun ". Mutluyum ,uçuyorum. Bu olay olalı yaklaşık 16 sene oluyor.
Bir misafirlik dönüşü uyanıyorum. Üstümde pembe hırkam var. Babamın kucağında uykuyla uyanıklık arası yerdeyim. Mutluyum. Bu olay olalı çok ama çok uzun zaman oluyor.
Annem anneannemde. Babamla doktorun yasakladığı zararlı hamur işlerini yapıp sevinçle yiyoruz, gönlümüzce tv izliyoruz. Bu olaylar annem oraya gittikçe tekrarlanıyor.
Babam 1 aydır hastanede yoğun bakımda. Onu hiç bu kadar uzun süre görmeden durmamışım. Üzgünüm. Özlüyorum. Korkuyorum. O da beni özlüyor. Her yerde beni görüyor bana sesleniyor. Doktorlar dayanamıyor. Sonunda bir telefona izin veriyorlar ama heyecanlanmayacaksın diye şart koşuyorlar. Önce annem konuşuyor benimle. "Sakın heyecanlandırma, üzme" diyor. Ama ben çocuğum. Telefonda o ağlıyor ben ağlıyorum. Bu olay olalı 15 sene oluyor.
Yine hastanedeyiz. Öpüyorum babamı, "ayy diyorum sakalların batıyor", gülüyor. Dışarı bir iş için çıkıyorum. Geldiğimde, "bak bakalım diyor olmuş mu?" bakıyorum sakalları gitmiş. Nereden bulduysa tıraş bıçağı bulup tıraş olmuş kaşla göz arasında.
Bu olay olalı ve babamı kaybedeli tam 9 yıl oluyor.
13 yorum:
Nur içinde uyusun baban. Öyle güzel yazmışsın ki eminim o da mutlu olmuştur. Senin gibi bir kızı olduğu için çok ama çok mutlu olmuştur. Sen de onun gibi bir babaya sahip olduğun için çok şanslısın.
aralıkta bir yıl olacak,zamanla acısı azalır dediler,özledikçe canımın daha çok acıyacağını söylememişlerdi...
Unutulmuyor değil mi?kokusu bile duyuluyor.gittigi yerde huzurlu olsun insallah.seni cok seviyorum.
Bizi ancak birbirimiz anlarız:((
Babasını kaybeden kızlar klubü kurmayı öneriyorum. Kızlar ve babaları... Sevgisi bir başka, kaybın üzüntüsü çoooook başka..
Nurlarda yatsın tüm ebediyete göçen anne-babalar.
elif ada: teşekkür ederim, onun beni gördüğünü düşünüp onun olmamı istediği gibi biri olmaya dikkat ediyorum. başarabiliyor muyum bilmem.
Sevgiler.
joy: ilk yıl çok zor geçiyor. zamanla azalmıyor ama ilk yılki gibi olmuyor farklılaşıyor. 9 yıl oldu ama onu düşünmeden geçen bir tek günüm bile yok. başın sağolsun :(
samtin niho: amin nihocuğum teşekkür ederim.
aysencifci: yok bu tür üzüntüleri yaşamayan anlayamaz , yine de allah kimseye yaşatmasın, çok üzücü. kuralım klubümüzü.
ne denir ki , ben babamı kaybetmedim ki ne desem anlayamam ki..
ama şu 2 dk dan beri boğazımda düğüm yutkunamıyorum.
Mekanı cennet olsun derler ya umarım cennet gibi denilen yerlerden senin gibi sevgi dolu bir kız yetiştirdiği için gururlanıyordur.
Tekrar başın sağolsun...
seni çok seviyorum ayşegül.çok duygulandım şu an..
basiniz sagolsun, nur icinde yatsin insallah...
tarihleri unutmadan hatırladığımız zamanlardan. sadece kızlarla sınırlamamak lazım kulübü çünkü benzer şeyleri düşünüyoruz gibi. ya da kulübün erkek kolları temsilciliğini üstlenirim yeterli imkanlar sağlanırsa. şaka gibi gelen 22 yılım var benim de. kimse dolduramıyor o boşluğu. http://minyaturkalem.blogspot.com/2009/06/20-yl-oncek.html
asyaselda: amin, çok teşekkür ederim . Allah böyle acılar yaşatmasın inşallah.
bukle: ben de seni seviyorum Buklem.
tuppence beresford: çok teşekkür ederim.
minyatür kalem: erkekler genelde bu tür duygularını paylaşmaz ki, yani bir erkekten şöyle bişey duymayız : Babamın eksikliğini başka şeylerde aradım. Sen yine içindekileri ne güzel dökmüşsün. Mekanları cennet olsun.
Işıklar içinde uyusun. Baba kız sevgisi bambaşkadır. Ben de babamı kollarımda kaybettim; bakışlarını unutamam.
Canım benim çok zor olmalı :(
Babacığın nur içinde yatsın, mekanı cennet olsun...
bgeonvilli ev: başınız sağolsun öylesi çok daha zor olmuştur :(
noni: teşekkür ederim zor gerçekten noni.
Yorum Gönder