14 Ocak 2013 Pazartesi

Yıllar sonra

Hayatlarımız ne çabuk değişiveriyor.  Geçen gün bir Çelik şarkısının adını görünce başka bir evde küçük bir odada yer yatağının üstünde oturup bu şarkıları dinleyen kişiyi anımsadım. Sanki şu an o kişi başka biriymiş gibi kendimi odanın tavanından seyrettim. Bir havuzun kenarından, havuzun giyinme kabininden, tren yolundan, iki katlı bir otobüsün en arka koltuğundan, labirentin bir masasından, yüzlerce sinema koltuğundan seyrettim kendimi. Geçmişe döndüm, geçmiş oldum.
Ne kadar kıymetli anılarım var benim dedim,ne güzel günlerim olmuş dedim. Sıkı sıkı sarıldım anlara. Güldüm kendi kendime, üzüldüm, kızdım sonra yine güldüm. Öptüm  anlarımı, pamuk yataklara yatırdım, ışığı kapatıp kapıyı çektim.
Zaman geçiyor.


2 yorum:

Adsız dedi ki...

Hayat çok kısa, zaman çok çabuk akıp geçiyor... Dün Orman Çetesi'ni izlerken, bugün çocuklarım ne izlese diye düşünürken buluyorsun kendini... Blogunuzu okudum pek bi beğendim, Uzi beyle mutluluğunuz daim olsun der, giderim ;)

Robin Goodfellow dedi ki...

evet ya bir göz kırpma aralığında zaman. sanki daha dün gibi hemen sabah olmasın vakit çabuk geçmesin diye uykusuz geçen zamanlar :)