3 Eylül 2007 Pazartesi

catch the rainbow

Yine çabucak gece oldu.
2 gündür hastayım,Burger King kazazedesi,bana genelde dokunur ama 2 seferdir yataklara düşürdü.
Bir kutu aldım kendime,düşünüyorum içine ne koysam diye.Güzel hoşa giden bir kutunun içine ne konulabilir?Fotoğraflar?Bir sürü fotoğraf kutum var üstelik kutuda duranı değil gözümün önünde olanı seviyorum.Mektuplar?Öyle bir kutum zaten var önceden git gide artardı,arkadaşlarımla mektuplaşmayı severdim.Sena ile her gün görüştüğümüz halde,Duygu ile çok eskiden beri mektuplaşırdık.Bir dolu mektup var.Sevdiğim bir çok alışkanlık gibi bunun da kaybolmasından hoşnut değilim aslında.Ama buna mani olamadım sanırım.Bir kutu..Şimdilik makyaj malzemelerim var.Kutuları severim,hep sevmişimdir.Çocukken de kendime kutular yapar içine benim için değerli ne varsa koyardım.Misketler,para,sevdiğim bir etiket,gördüğüm güzel bir taş,sakız,şeker,sönmüş balon,sevdiğim kitabım işte ne varsa o an önemli gördüğüm.Onu bahçenin uygun bir köşesine kazdığım çukura koyardım sürekli yerini değiştirmek gerekirdi çünkü sümüklüböcek,solucan vs geliyordu etrafına.
Oldum olası ıvır zıvırı severim.Yşanmışlık kokan ıvır zıvırı ama.Sinema biletleri ,Burak'ın bana verdiği otobüs bileti,hatta babamın en son ağzını sildiğim peçete.Sapıkça mıdır sanmam.Freud buna ne derdi acaba.

of of of ruh yok.
bu iş hayatı beni bitirecek monoton sıkıcı bir yetişkin olacağım.

Hiç yorum yok: