Kahramanımız Aaagee* tatil dönüşü sevgilisinin taşınmasına yardım etmiş.
Çarşamba gününe kadar tatil dönüşü sendromu yaşamış.
Bloga saçma sapan yazılar girmiş.
Okula yeni gelen müdür eski müdürü çıkmış.
Çarşamba akşamı iş çıkışı Çocukluk arkadaşı Şebo'nun düğünü için kıyafet ve ayakkabı almaya gitmiş.
Bu zamana kadar aldığı en topuklu ve en şık ayakkabısını almış, bağrına basmış.
Alışveriş sonrası itini sevgilisine bırakmak için bütün eşyalarını toplayıp itini de alıp sevgilisine gitmiş.
"Aşk neler yaptırıyor" diye diye sevgilisinin yeni evini pırıl pırıl yapmış, buarada lavaboyu silerken kendi evinde en son ne zaman bunca geniş çaplı bir temizlik yaptığını, annesinin onu görse gözlerinin yaşaracağını düşünmüş.
Sonra 'ver elini Edirne' demiş.
Şebo'nun düğününde cicilerini giymiş. Şebo'nun şahane gelinliğini görünce bayılmış. Onu öyle görünce duygulanmış. Kendini oynamaya vurmuş.Gelin biraz manyakmış. Planladığı hiç bir şey yolunda gitmeyince azcık çatlatmış. Ayaklarını öldüren mor gelin ayakkabılarını ilk fırsatta çıkartıp spor ayakkabılarını giymiş.
Aagee yeni evli çifti tebrik etmiş. Gözünün önüne bu çifte dair bir sürü şey gelmiş. Ayrılıkları, Şebo'nun 39 kiloya düşüşü, 1 yıl sonra barışmaları, mutlulukları, nişanları, Şebo'nun çocukken onu keklediği günler gelmiş.
Aaagee biraz da şımarmış sanki gece. Şuh bakışlı arkadaşının yanında edepsizlik etmiş.
Gecedüğün bitince hep birlikte eve gitmişler. Aaagee her zamanki gibi kurt gibi açmış. Ciciler gelinlikler çıkmış. Makyajlar silinmiş. Yenmiş içilmiş gecenin dedikodusu yapılmış. Bahane üretip gelmeyenlerin kulakları sevgiyle çınlamış.
4 gibi yatılmış.
Sabah mis gibi köyde kahvaltı yapılmış. Aaagee bu sefer de kahvaltıyı silip süpürmüş. E ne yapsınmış doğal yaşam iştahını açmış!
Sonra 'ver elini İstanbul' demiş. İstanbul'dakişehir hayatına lanet etmiş. İtiyle ve sevgilisiyle olmak için O'na gitmiş. Taşınma sonrası işleri yapmışlar günlerce. Planlar yapmışlar, mutlu olmuşlar.
Pazartesi olmuş, iş günü gelmiş. Aaagee hafta nası geçiyor anlamamış.
Aaagee köpeğini işe götümüş. Down sendromlu öğrencisi evcilik oynarken Nancy'ye mama yedirmiş. Nancy olacak it de kaşık kaşık kuru mama yemiş.
Aaagee evine, yalnızlığına dönmüş. Bu akşam güzel bir yemek yapmış kendine. Sevgilisini özlemiş.
Gökten üç limonlu eti pop kek düşmüş.
Bu yazı da burda bitmiş.
* Aagee Ebru'nun Rima'nın benim adımıdaha rahat söylemesi için uydurduğu ismim oluyor efenim.
11 yorum:
neye yorum yazacağımı şaşırdım ama gelin harika müthiş bi şiymiş :D:D:D
bi de köy kahvaltısı deme yaaa çook ösledim memleketimi, birazdan koyacam kahvaltı fötölerini fffffffff:( ayrıca aayakkabı dehşet vericiiii :D:D
Yaa gercekden mormuydu ayakkabıları şebonun?
damlo: köy kahvaltısı şaaneydi ama :D
primarima: evet valla modru mis gibi:)
ne çok şey yapmışsın aagee. benim de canım şehirdışı çekti beee.
en çok son kareyi sevdim, nancy var :) keşke seninle gelseydi de çayırlarda koştururdu, köy neticede tam it yeri. it demene çok gülüyorum bu arada :)
mor gelinlik ayakkabısı mı? 39 kiloya mı düştü? ayy bu Şebo ne ilginç bi kızmış. zaten çocukken seni kandırdığı şeyler de çok komikti :)) allah mutlu etsin.. darısı bekarların başına diyelim.. :)
uyuz cadı: köyde delirirdi keyiften herhalde, tavuk ördek peşinde koşmaktan :D
gülcan: ay ayakkabısı çok güzeldi ama fotosunu bulamadım çekmemişim :(
Ben Nancy ve Down Sendromlu öğrencide takıldım kaldım..
Aferim kızıma yahu, hatta sana da aferim..
İlerde terapi köpeği eğitmek gibi bir hayalim vardı gaza geldim bak şimdi :)
O iğrenç fotoğrafımı cümle aleme ifşa ettiğin için benden nefret ettiğini düşünmeye başladım!!!
insanoğlu ne kadar düşüncesiz arkadaş kendi iyi çıktı mı hiç düşünmeden çat koyuyor fotoğrafı, bir dur bi yanındakine de bak di mi? yok anam yok!!!
sheena: gel valla bu tür çocukları hissediyor bizim itler onlara çok toleranslılar görsen şaşarsın.
görünenbirisim: şahane bi fotonu koysam affeder misin?
bu fotoları bir an önce bana ulaştırırsan affederim:)
zaten sevgilim asker:(
MİM'im sendee puck
Yorum Gönder