Bahsedeceğim konu, maddi anlamda geçim derdi değil. İnsanlarla aramdaki geçim derdinden bahsediyorum. Şimdi benim köpeğim huysuz bir köpek. Bana da benzemiş olabilir zamanla ama en azından ben ısırmıyorum. Diğer köpeklere kıyasla ne zaman ne yapacağı belli olmaz, severken birden atılabilir, kuyruk sallarken vahşileşebilir, çocuklara ısırmasa da dik dik bakabilir. Yani ben bir çocuğum olsa ne bok yerim bilemiyorum mesela. Çünkü yatakta yatarken bile beni savunup anneme, annemin yatağındayken hatta odasındayken de onu savunup bana atılabiliyor. Ama ben onu öyle kabullendim. Özürlü biriymiş gibi farz ediyorum onu. Kusurlarına bakmıyorum. İnsani değerlerle yargılamıyorum yani bana dik dik bakıyorsa alınmıyorum sinirlenmiyorum o bir it olduğu için it gibi düşündüğünü biliyorum. Elimi ısırsa da saniyeler sonra sakinleşip beni yalayacağını biliyorum. Beni ısırınca "nankör, besle de ısırsın" diye düşünmüyorum çünkü asıl bu düşüncenin adilik olduğunu düşünüyorum.
Neyse insanlarla olan meseleye gelince, insanlar öyle değil. Kimin neye gönül koyup koymadığını anlayamıyorsun. Ayak, oyun yapıyorlar, "bişey yok ya valla bak" deyip tripler atıyorlar, birine bir laf anlatıyorsun anında başkasından duyuyorsun. Artık şaşırmaya da alıştım. Ya benim iletişimimde ve insan ilişkilerimde bir sorun var -ki mutlaka bende de insanoğlu olmamdan mütevellit marazlar vardır ya da etrafımdaki insanları yeterince doğru seçemiyorum. Mesela el şakası sevmiyorum, biri şakanın laubaliliğin bokunu çıkartırsa sinir oluyorum,ısrar sevmiyorum ,oraya gel buraya gel ona gidelim bunu yapalım aa ama darılırım ay şundan da ye hatrım için bokum için aa onu mu giydin bunu mu taktın ay ne şöylesin ne böylesin bana niye gelmiyorsun beni niye aramıyorsun hiç msnde selam bile vermiyorsun neredesin kız hayırsız (cehennemin dibindeyim) aldırmıyor takmıyor haha hihi şen şakrak Ayşegül oluyorum , önce ses etmiyorum etmiyorum sonra öküz gibi patlıyorum. Ne oluyor ; Ayşegül kötü oluyor, Ayşegül huysuz oluyor.
Her türlü ilişki çok emek istiyor efor istiyor, patronuna karşı, iş arkadaşına karşı , dostuna karşı, arkadaşına karşı, ailene ve sevgiline karşı. Büyüdükçe anlıyorum bunları ne kadar zor olduğunu. Yahu diyorum bu insanlar ne yapıyor da bunu karşılayabiliyor. Zihnim gece yattığımda karman çorman. Zaten uykuya çok zor dalarım, gece aklıma olmadık fikirler, olmadık kişiler, olmadık olayalr takılır dalmam 1 saati bulur, bir de arı kovanı gibi vız vız vız gün boyu hesap özeti yap. O onu dedi de niye böyle dedi, öyle dedim ayıp mı ettim, bak yüzü asıldı neden ki falan diye düşünüp duruyorum arpacı kumrusu gibi.
Ben ilkokulda da böyleydim. Tek isteidğim kitap okumaktı. Teneffüslerde falan da asosyal olmuştum bu yüzden. İitişme kakışma sevmezdim, salak çocuk muhabbetleri sevmezdim (ayakkabın ters -son ders, mısır de -mısır , gel kıçımı ısır, biliyo musun benim babam bin kilo vs.) Sevmezdim sevmesine de yine de kaynaştığım yegane dakikalarda da komik bir çocuk olur güler eğlenirdim. Ama daha o zaman keşfettim ki çok fazla gülüp eğlenince insanlar seni hiç bir boku takmıyor görüp daha da yükleniyorlar. O zamanlar gece yattığımda derdim ki: Söz yarın daha ciddi olucam. Hayır olmazdım. Sabah okula gider ve aynı Ayşegül olurdum. Tamam itiraf ediyorum orta ve lisede de böyle oldu. Olmuyor işte. Azcık kendimi çekeyim, du bi bakalım önce tanıyayım yok.
Amma lakırdı yaptım ama olsun ferahladım. Konuyu da bağlamadan böyle bırakmayı düşünüyorum.
8 yorum:
Artık Ayşegül diyeyim, sanal da olsa bir muhabbetimiz var, yaşın ilerlesin sende insanları takmama özgürlüğüne sahip olacaksın gör bak. Ya da en azından bana öyle oldu. Az kişiyle görüşüyorum, sevmediğim insanlarla mümkün mertebe aynı ortamda olmamaya çalışıyorum, ağzımdakini söylüyorum, patavatsız da diyorlar, pek sevilmiyorsun ama zamanla BENCİL olmanın en iyisi olduğunu anlıyorsun. Sen milletin kahrını çekeceğine bırak seni sinirli bilsinler. Hep düstur edindiğim ne biliyormusun? O şunu demiş vs değil, ben eve girip kapımı kapadığımda huzurlu muyum? Benim için tek önemli şey o. Başkası isterse beni yerin dibine batırsın ben kendimi biliyorsam onlar vızıldar durur, ben gece yatıp rahat rahat uyurum.
Belki tam anlatamadım kafamdakileri ama kimseyi takmaya değmez. En önemlisi sensin, ailen, sevdiğin. Gerisi zorrt..
aysenciftci: aslında bazen ben de düşünüyorum, oh diyorum olsun beni arıza bilsinler ben de rahat edeyim kimse benden muhteşem kişilik beklemez böylece sorunlular da ayıklanır diyorum ama sanırım insan bunu olgunlaştıkça yapabiliyor ;)
İnsan ilişkileri zor ama bir süre sonra etrafındaki yakınların zaten her haltını anlayan insanlar oluyor. Ya da bende öyle oldu, bilmiyorum. Düşünüyorum da öyle sıkıştıran kimse yok, afra tafra yapan yok, hemen herkes halden anlıyor, hatırım için gel diyene gelemem dediğimde alınmadan 'tamam bir dahakine o zaman' diyor. Aylardır görüşmediğim adamla konuşurken "nerdesin aylardır hayırsız" demiyor da "hadi bir şeyler yapalım" diyor mesela. Benim şansım belki de.
Bak mesela sende (en azından ortaokul-lisede) sen güldükçe eğlendikçe daha üstüne gelmişler, ya da öyle düşünmene sebep olmuşlar...Benim gülmediğim an nerdeyse yok ama bir kere bile öyle hissetmedim.
Bu kadar canını sıkan insanlara yavaş yavaş mesafe koy sen de, eğer vazgeçilemeyecek insanlar değillerse.
cons: işte zaten asıl mesele ve asıl beni yoran da bana o kadar da yakın olmayanlar, zaten biliyorsun yakınlarım coğrafi açıdan yakınımda değiller :(
bana yakın olanlar da çok yorucular.
o zaman yeni cikan ilaci dene zyktiret :(
bosver, hayatin boyunca cevrende insanlar olacak ve sen de hayatin boyunca "huysuz" olacaksin..
sor bir kendine etiket onemli mi?
Sana tisort yaptiralim uzerine ask if i care yazdiralim..
nancy i kisirlastir artikkk :D
sheena: o ilacı bi deniyim ben :)
henüz o düzeye gelmedim ama denerim artık.
kısırlaştırıcam oni :P
Hala hala haltuğumu yala demeyi unutmuşsun :P birde o vardı ilkokulda.Ayşegül adamı sinir etme 4 aralıkta sana ısrar ederim el şakası yaparım ona göre.
primarima: onu hiç duymamıştım hahah
sen ısrar etmesen de geliyorum zaten merak etme:)
Yorum Gönder