20 Aralık 2011 Salı
bir köpek hikayesi
Çarşamba günü Nancy'yi tuvalete çıkardığımda etrafta koşuşan bu beyaz erkek Terrier'i gördüm. Bizim sitenin bir sürü işinden sorumlusu kişi bulmuştu onu. Kaçmış veya bırakılmış bir köpek. İki tasma vardı üstünde biri kırmızı boyun tasması birisi kırmızı pire tasması. Her yeri işaretledi tabi Nancy'yi görünce. "Ben bunun yuvasını bulacağım" dedim. Eve geldim. Google'da arama yaptım." Beyaz erkek Terrier köpeğim kayboldu" falan yazdım. Bir sürü sonuç çıktı tabi. Bir tanesi dikkatimi çekti. Kırmızı iki tasması olan 6 yaşındaki beyaz erkek Terrier cinsi köpeğimiz dükkanımızın önünden çalındı diyordu ilanda. Bir sürü yere ilan vermişti o kullanıcı. Ama ne telefon ne mail hiç bişey yoktu ve ilan geçen yıldan kalmaydı. İlanı verenin adı soyadı, oturduğu semt, ne dükkanı olduğu falan hepsi vardı ama direk ulaşabileceğim bir numara yoktu. İlandaki köpeğe de çok benziyordu.
Önce oturduğu semtin bir caddesindeki facebook sayfasına (falanca caddesi gençliği) mesaj attım. Sonra köpeğimiz çalındı ilanı verdiği yerlerin admimine mesaj attım. O kişi bir zamanlar facebook kullanıyormuş ama artık profili yoktu. O yüzden nasıl ulaşırım diye kendi kendimi yedim. Köpeğin çalındığı dükkanın tüpçü dükkanı olduğunu öğrenince bu kez o civardaki tüpgaz bayilerini aramaya başladım. Ama akşamdı ve hiç biri cevap vermedi. Ertesi gün ilk iş tüpçüleri aradım.
Çoğu "Abla burası tüpçü" diye az biraz bozuk attı, hatta bir tanesi adam da "yok bacım bizde öyle şey olmaz" (!?) dedi. Neticede tüpçülerden sonuç alamadım.
Bu kez aklıma geldi, oranın mahalle muhtarlıklarını aramaya başladım. 3.Muhtarlıkta o kişilerin o mahallede olduğunu öğrendim. Muhtar da köpeği çalınan aileyi tanıyormuş. Çok sevindi. "Aaa Pamuk'u mu buldunuz?" dedi. Numaramı aldı ismimi aldı, köpeğin sahibine hemen haber vereceğini söyledi. Akşam eve gittim, o aile beni aradı. Bir sevinç bir sevinç. Mümkünse hemen köpeği almak istediklerini söylediler. Hemen sitedeki güvenliğe köpeği sordum. Aldığım yanıtla kafayı yedim. Siteden biri , köpek dışarda yapamaz diye köpeği alıp barınağa götürmüş. Neyse ki Yedikule'ye götürmüş.
Haydaa, sahibini ara, barınakta de, Yedikule sorumlusu Meral Hanım'ı haberdar et. Heyecan heyecan...
Ertesi gün haber geldi.
O aile köpeğe bakmaya barınağa gitmiş heyecanla. Ama o köpek değilmiş. Çok benziyormuş ama onların köpeği değilmiş.
Çok üzüldüm. Keşke yine de alsalardı da bir köpecik daha yuva bulsaydı barınaklarda kalmasaydı.
Şimdi iş başa düşüyor yine, hala aramalara devam ediyorum. Köpeğini kaybeden var mı diye nette dolanıyorum. Henüz bir sonuç yok.
Keşke sahibini bulsam.
Eğer kaçtıysa -ki kaçmış olabilir kayışıyla falan bizim orada bulunmuş köpek ,sahibi ilan verdiyse falan kolay da, eğer kasten sokağa atıldıysa ne fena :(
Uzun lafın kısası Müge Anlı antipatiği gibi ben de sanırım kayıp işine girmeliyim. Dedektif gibi iz sürer oldum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
8 yorum:
Bu çabalarınız olağanüstü! Heyecanla sonu ne oldu? diye okudum ama bu sonuca üzüldüm. Keşke o aile bu köpekciği alsaydı..İnşallah sahibi bulunur. Sokak da barınak da son derece acı verici oluyor bu durumdaki hayvanlar için:((
tam sevinecektim sevincim yarım kaldı :(
umarım bulunur yuvası.
çilek de kaybolmuştu biliyor musun, aynen öyle bir bulma hikayem var onu internette ve gidip sarmaş dolaş oluşum. Onu bulan doktorla hala ara ara görüşürüm ki 6 sene oldu.
begonvilli ev: evet o köpek yıllarca evin ferdi olurken şimdi bir sürü köpeğin arasında sevgisiz bir şekilde ölmeyi bekliyor , hiç bir can bunu hak etmiyor. ne olursa olsun ben sahibini aramaya devam edeceğim.
mathilda: benim Nancy kaybolsa deliye dönerdim herhalde çok korkunç birşey. neyse ki bulmuşsun mutlu son olmuş :)
dönüyorsun zaten :) kaybedeni bir kaşık suda boğmak istiyorsun:) 3 gün sonra öğrendim ben bir de kaybolduğunu. Neyse ki bulundu, büyük şans. Hastanenin acil servisinden giriş yapıp bir diyaliz hastasının yatağına kıvrılmış çilek, öyle bulmuşlar.
mathilda: nasıl yani :D çok komik ya :D
Hakkatten bu kadar cabaya helal dedim Aysegul.. Hatta yuh dedim. Keske o kopek o kopek olsaydi, kendimi ailenin yerine koydum da nasil kotu hissetmislerdir diye..
şina: evet onlar da çok sevinmişlerdi, hatta hemen o gece barınaktan almak isemişlerdi. keşke alsalardı ama bir can kurtarmış olurlardı.
alsalardı güzel olurdu tabii ama şöyle düşün, çocuğunu kaybetmişsin, onu buldun sanıp gidiyorsun bulduğunu almazsın ki. o ayrı bir karar gerektirir. bakarsın düşünüp onu almaya karar verirler, o olabilir.
Yorum Gönder