11 Mart 2012 Pazar

Pazar rutini


Alırsın gazetelerini. Çayını koyarsın . Mis gibi kahvaltını hazırlarsın . Patates de yaparsın. Eskiden annem kızartırdı. Şimdi biz Uzi ile actifry da yapıyoruz. İkisinin de yeri ayrı valla. O yağlı vıcık vıcık patates de başka, bizim yaptığımı dondurulmuş patatesin yeri de başka. Ama tabi ki yanında beyaz peynir olacak. Tercihen ezine.  Sonra tembellik. Bütün gün gazete, film, oyun, alışveriş. Pazar günleri başka. Bir sürü insanın aksine ben evde geçirmeyi seviyorum. Yani eğer çayırda çimende değilsem o kalabalık alışveriş merkezlerine gideceğime evimde otururum daha iyi.
Sonra çamaşırlar yıkanır, ev zaten temizdir. (3 gün çalışmanın faydaları, pazara iş kalmıyor.) Banyolar yapılır. Akşama doğru hafiften için sıkılmaya başlar. Ertesi gün iş var ya. Aslında iş olmasa da yapılacak bir şey yok ya neyse. Pazar akşamı en kısır akşam. Birine gitsen ertesi gün iş var geç dönemezsin, kafayı sıfırlayamazsın. Ancak sinemaya falan gidilir. Onda da sakin bir yer bulacaksın veya son seansa falan gireceksin ki relax duruma geçeceksin.
Çocukken pazarlardan nefret ederdim aslında. Çünkü ertesi gün okul demekti. Annemin her pazar sabah bozuk atması demekti nedense. Akşam Bizimkiler dizisinden sonra cup yatırırlardı bizi. Meşhur pazar gecesi sinemasını izleyemezdik. Şimdi böyle yetişkin olmak güzel, istediğin gibi yatmak falan hehe.

Yaşasın pazar.

2 yorum:

Bukle dedi ki...

hep pazar olsun! tefalden memnunsun galiba sen ya.. bu konuyu ayrıntılı konuşmamız lazım :) bende alcam da kararsız kaldım.

Robin Goodfellow dedi ki...

bukle: tefaldan çok memnunuz Uzi de ben de. mutlaka tavsiye ederim. genelde bu tür aletler alınır fakat kullanılmaz ama biz hep kullanıyoruz.