Konunun başlıkla alakası yok. Geçen gün gördüğüm bir karikatürden aklımda kaldı günlerdir. Söz konusu karikatürü buraya koymayayım ayıp azcık.
Neredeyse bir ay olmuş yazmayalı ayıp bana.
Bu arada neler yaptım bakayım. Aslında bir değişiklik yok gibi bir şey.
Annem Akçay'dan evini tuttu, bu yaz ve sıkıldıkça Akçay'dayız maaile. Neden bilmem ama çok sevinçliyim bu tatil için. Hem artık yurt içi görülebilecek fiks yerlerin çoğunu gördüğümden midir yoksa zaten emekli kafası yaşadığımdan mıdır bilmem ama ev tatilini otel tatilinden daha çok seviyorum. Annemin tuttuğu ev bahçeli üstelik. Dilediğin gibi ek biç. Çok özledim bahçeyi, sade hayatı, pazara falan gitmeyi, çay bahçesi ruh halini. Bu ev orada bana arada nefes alabileceğim bir yer oldu.
Dün gece Uzi ile konuşuyorduk da. Bir iş teklifi gelse dedik mesela 3 yıllık falan bir sözleşmeli. Alsak başımızı gitsek mesela İzmir'e, Urla'ya , deniz kenarı güzel yerlere yerleşsek. Beğenirsek orada kalsak hatta. Buranın derdiyle uğraşmasak. Çocuğumuz sokakta büyüse, taze hava alsak ciğerlerimize, taze sebze meyve yesek, bahçemiz olsa, tavuktur ördektir. Kesmesek ama onları semirseler hepsi dana gibi olsalar.
Tekliflere açığız yani. Anında kaçarız buradan.
Haftada 3 gün çalışmaya devam ediyorum. Süper ötesi bir durumdayım. O iş bunalımlarım "Allah'ım öleyim de kurtulayım bu buhrandan" saçmalıklarım bitti. Kafam rahat. Pazartesi- salı iş , çarşamba hoop tatil, perşembe yine iş vee hafta biteer. Şükürler olsun.
Büyük ihtimalle 23 Nisan 'da pazartesi tatil olduğundan mütevellit uzun haftasonu tatili ile gideceğiz Akçay'a. Hem Nancy yavrumu anneme bırakacağız hem de kafamızı dinleyeceğiz bir kaç gün. Geze geze gitmek ve yol üstü lezzet molaları da bonusu.
Güzel günler görmeye devam edeceğiz, güneşli günler :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder