
Şu an kışlıklarımı çıkartıyorum. Bütün kazaklarımı kollarından birbirine bağlasam gezegenin etrafını sarar mı bilmem de kazakların bayağı bir ülke göreceği kesin. Nasıl ne zaman birikti bunlar yahu. Şu an verilecekleri, giyilecekleri ve yıkanacakları ayırıyorum. Hepsi de nasıl kullanılmamışlık kokuyor. Giysilerim terk edilmiş gibiler.
Her biri ayrı bir anı. Hepsinin bir hikayesi var sanki. Kimini veremiyorum, kıyamıyorum elim gitmiyor. Sanki verirsem anısı da kaybolacak gibi oluyor, anılarımı bırakmak istemiyorum. Öte yandan kendimi özgür bırakmak istiyorum. Bunları daha ne kadar tutabilirim ki.
Bilemiyorum ya. Hüzünlüyüm. Mesele belki de sadece kıyafetler değildir. Kim bilir nedir? Belki ben biliyorumdur. Belki işime gelmiyordur, itiraf edemiyorumdur.
Kışlıkların hepsini benzin döküp yakmak istiyorum.
3 yorum:
Gri,üzeri pempee yeşil ve mavi baklavalı olağını verme mesela çünkü o kazağının anısı var.Onla bize geldiğin gün Turkcell şapkalarıyla resim çektirmiştik.
Yeşil önü düğmeli olanı verme sakın ablamın hamileliği esnasında son gelişinde giymiştin.Beyaz boyun kısmı metal yuvarlak atraksiyonlu olanı da verme Rima'nın doğumunda giymiştin hahahah :D
Verme-atma-yakma hiç bişeyi öylece biriksin, çöp ev olun, kaybol hepsinin içinde nihahah :D
Eferin sen de böyle de ben bir gece üzerime yıkılan kazak enkazının altında kalayım :D
kışlıklarını kış bittikten sonra yakmayı dene :) daha kolay oluyor :)
Yorum Gönder