Fark ettim ki metabolizmam yavaşlamaya başlıyor. Çünkü kilo almaya başladım. Senelerdir 48'den asla şaşmayan vücudum artık 51 kiloda. Bunda Uzi ile yaptığımız yemeklerin katkısı da olabilir aslında. Çünkü sevgiliyle yemek yapmak şahane bir şey.Birlikte şahane yemekler yapıyoruz. Anasının kuzusu Türk erkekleri malum sadece kızları eve atmak için "gel sana yemek yapayım" taktiği ile mutfağa girer. Onda da domestik harikası Türk kızlarımız yemeği hazırlar sofrayı kurar hatta bulaşık bile yıkar. Bu erkeklerin mutfağa girmeme, spastik gibi suyu bile annelerinden isteme olayına sinir oluyorum. Bizim işyerinde evli biröğretmen var. Her pazar kocası onu uyandırıyormuş kalk kahvaltı hazırla diye. O da diyor ki bütün hafta zaten çalışıyorum bi pazar rahatça uyuyamıyorum acıkıyor diyor. E kalkma o zaman kadın. Adam da açlıktan ölmez. Paşa mübarek! Acıkmışmış. O zaman kalk hazırla ben de nasipleneyim. Maşallah her şeye kudreti yeten Türk erkeği kalkıp 2 yumurta kırmaktan aciz.
Ben şanslıyım ki kendi başına yaşayan, yani yemeğini yapan, çamaşırını yıkayan, kısacası evle ilgili şeylerini kendisi (elbette ki) halleden bir sevgilim var. Kendisinin benden önce kalkıp kahvaltıyı hazırlaşmışlığı da çoktur, gömleğimi ütülediği de. Bunu işyerindeki o kadına söylediğimde önce bir güldü. Ne biçim erkek be o dedi. Asıl dedim seninki ne biçim. Aciz gibi karısının ağzına bakıyor. Suyunu bile alamıyor yazık seninkine, doğada var olamaz sensiz yaşayamaz resmen dedim. Sustu kaldı.
Bu toplumsal rolleri kim nasıl ne zaman belirlemiş merak ediyorum doğrusu. Benzer durum çocuk doğuranlarda da var. Çocuk doğuyor adam sadece pışpışlıyor. Çocuk ağlayınca kadına bağrıyor sustur şunu diye falan. Gerçi şimdi yeni nesil anne babalar pek meraklı ortak bebek bakmaya ama genelde bu kadınların zoruyla oluyor.Diyelim baba maç izliyor. Annenin mümkün mü hayatım kalk çocuğun altını değiştir demesi. Amaa anne diyelim dizi izliyor. Baba anırıyor kalk da çocuğun altını değiştir veya uyut veya emzir veya mama hazırla vs. Anneninki batıyor çünkü.
Neyse yahu ben onu anlatmayacaktım.
Annem gitti, ben de itimi alıp Uzi'nin yanına geldim. Fırsat bu fırsat iti attım parka koştu coştu bir güzel yoruldu.
Babamın foto makinesini buldum geçen. Beier Beirette marka. 1958 Yapımı. Fotodaki değil ama benimkinin fotosunu çekmeye üşendim şimdi. Ben çocukken o makineyi havuza atmıştım. Mantığım şuydu; foto filmlerini kırmızı odada suya koyuyorlar, büyüyüp foto oluyor. Ben de makineyi atarsam suya filmler büyür foto olarak çıkar. Çıkmadığı gibi bozuldu makine. Şimdi onu yaptırıp şahane fotolar çekmeyi düşünüyorum. Eskilerin bir ruhu vardı azizim. Digital makinelerde o ruhu bulamıyorsun. Ruhu yakalayabilmen için profesyonel makinelere bir servet harcaman gerekiyor. Halbuki eski makineyle çekilmiş aile fotolarınıza bir bakın. Anne-çocuk veya baba-çocuk veya çocukluk fotolarımız ne kadar güzel görünüyor. Bir de beklemek güzel. Çekiyorsun, ne çektiğini nasıl olduğunu bilmiyorsun. Çıkartınca bir heyecan bakıyorsun.
Ben fotoları pc'de saklamayı sevmem. Genelde beğendiklerimi tab ettirip odama asarım. Veya albüm yaparım. Biraz antikalık var sanırım bende.
Havalar ısınsın artık. Doğaya salmak istiyorum kendimi. Güneş cildimi ısıtsın ,istiyorum, saçlarım artık uzasın istiyorum.
Yarın iş olmasın istiyorum.
10 yorum:
Bende de var aynı antikalık; biz doğallığı seviyoruz şekerim, o yüzden.Bende Nancy ile birlikte otlara uzanmak istiyorum :)
niho: gel de uzanalım hep birlikte misler gibi.
nancy çok tatlı:)
kilo deme bana :)
ben de anasının kuzusu kız yetiştircem kaldıramasın poposunu, aşkııımmm susadımmm desin pipetle getirsin kocası
yok düşündüm de çok sıkıcı bir hayat olur. bence kendi başının çaresine baksın ama kimsenin kulu kölesi olmasın sanki daha iyi...
ben muhtemelen geyşa falan olamazdım su getirir misin gömleğimi ütüler misinler bende bi yere kadar sonrası kalk kendin yap a dönüyor...
bu kadar alımlı bir bayana(nancy'e)it demesen:)P kuzu gibi nasıl tatlı tatlı bakıyor..
rahat yazar: ister misiniz ? :)
sheena: bende de geyşalık yok valla, bak bugün de anlattı o kadın, cumartesi sabahı uyandırmış yine kalk kahvaltı hazırla diye, bir tane ağzına çarpsa bir daha isteyemez bence :D
allımorlu: kuzu kokoreç yapıcam onu az daha ısırırsa :D
asıl yazmak istediğine mi yorum yazayım yoksa sinirden kendini anlatmak istediğine mi sapayım bilemedim:
aslında kadınlar bıkbıkbıklanıyor (gibi) ama bu 'bağıran, çağıran, yapması gerekeni yapıp kadın tarafından yapılması gerekenleri kadına bırakan' erkek figüründen bayağı bayağı hoşlaşıyorlar. 'aah erkeğim, hemmen.' O adam bi gün kahvaltısını kendi hazırlasın bak gör sen kadındaki bunalımları. Bana ihtiyacı yok artık, kesin bi haller var bizim beyde falan.
Yani nasıl bi şekilde yerleşti(rildi)yse beynimize yoksunluğunda çıldırıveriyoruz. Oryatalist hemcinslerimizde bile mevcuttur kendisi, eminim. Neyse asıl konu bu değil.
Asıl konumuz senin şu anda yaptırmaya karar verdiğin şahane fotoraf makinen. Süper işler çıkaracaksın beybi, ilk iki film 'bombok oldu be' tadında olsa da yavaş yavaş dilini sökeceksin. Hatta hava güneşli olcek ben holgamı kapıcam sen beiretteni kardeş kardeş sultanahmete salıcaz kendimizi. Ne çıkarsa bahtımıza. Ayyh arkası yarın gibi =)
damlo: evet bence de hoşlarına gidiyor aslında bal gibi, hoşlarına gitmese adamların bu kadar yüzsüzleşmesine izin vermezler diye düşünüyorum.
eveet gelelim makinelerimizeeee
bir arkadaşım da siyah beyaz film takmış kendi eski makinesine vee şaaaaane fotolar çıkmış damlo, hemen hava güzelleşince çıkmalıyız dışarı.
Ben örnek bir erkeğim aşkım evet :)
Ama yine de kanımda dolaşan erkek uyuşukluğu birgün baskın gelebilir. Kendini buna hazırla ;)
uzay: hiç yerini yapma sevgilim :)
Yorum Gönder