12 Ağustos 2010 Perşembe

Ehh veletler nedir sizden çektiğimiz be !


Yani bazen kafayı yiyorum, sonra kendime hakim olmaya çalışıyorum. Yahu bana ne bana ne ! Mmeleketin veletlerinin tasası sana mı düştü diyorum, çat diye bloglar arası dolaşırken çocuğunu (evet çocuk artık bebek değil) , 2,5 yaşına gelmiş çocuğunu emzirmeye devam etmek isteyen kadına rastlıyorum. Pes ! Hayda sana ne be diyorum geçiyorum bu sefer tatilde tura katılmış bir aile görüyorum. 4 Yaşlarında bir çocuk. Her boka ama her boka ağlayarak tepki veriyor. Yemek zamanı mesela aynı masaya denk geliyoruz talihsizlik işte, çocuk bok var gibi huysuzluk ediyor. Fanta istiyormuş. Annesi de elinde bir çatal ağzına yemek tıkıştırıyor. Yemek yemeden Fanta yok diyor. Sanki yemek yese de iyi bişey Fanta. ama anne dediğini yapmıyor yoo, velet anırıyor annesi de hemen Fanta aldırıyor babaya. Ha baba mı? İlgisiz mahlukat, bir asalak. Doldurmuş tabağını dünya umurunda değil yemek yiyor. Çocuklarla ilgisi yok. Katiyen. Hatta biraz çocukla ilgili bişeyler deseniz "Aaa hangi çocuk, benim çocuğum yok ki" diyecek.
Tatilde aile davranışlarını gözlemlemek için çok fırsatım oldu. Kusura bakmayın ama yeni nesil anneliğin babalığın içi çürümüş kokuşmuş! Valla gözüm korktu. Evlilik aşkı öldürmez, aşkı çocuk öldürür, ben bunu gördüm !  Ne sabah kahvaltısında ne akşam yemeklerinde ne de denizde huzur , rahat vardı. Havuz başında yemek savaşları ! Anneler ellerinde tabak çocuk peşinde. Çocuğunun  burnunu kapatıp yemeği tıkan, çocuğunu cimciren, boş tehditler savuran. Ehhh be! diye kendimi odaya zor attım. Sonunda safaride de bizim arabaya çocuklu bir aile binince anladım ki ben çocuk sevmiyorum. Korkuyorum şimdi ne bok çıkartacaklar diye. Ablamın arkadaşının bir kızı var, bana göre hain pis bakışlı kötü kalpli bir kız, ama annesine gör çok duygusal. BOK! Her yaramaz çok duygusal bak seen. Ece'nin oyuncaklarınının içine eden, her şeyini kıskanan benim dimi.
Kendi çocuğun olunca bikbiklenmesine başlamayın hiç. Yeğenim de çocuk, Ebru'nun Rimoş'u da, arkadaşımın yeğeni Kerem de çocuk. Ama çocuk. ÇOCUK yani. Azman değil.
Otobüse minibüse binerim, yanıma çocuklu biri bindi mi eyvah! Ya çocuk ayaklarını üstüme sürer, ya kusar, ya kafamı şişirir ya bok var gibi azar. Abi biz de çocuktuk ama annemin tek bakışıyla -ki o saniyelik bakış bize çok şey ifade ederdi, kendime gelirdim. Ruh hastası da olmadım çok şükür, özgüvenim de domuz gibi !
En son Nancy ile dolaşırken delirdim sanırım. Öyle olmuş olmalı yani. İtimi almış, taksiyle gittiğim yerden yürüyerek dönelim hem it de yürümüş enerjisini atmış olur diye düşünüp kendimizi yollara vurup kaybolmuştuk.
Bir mahalleye girdik. 3-4 Çocuk oynuyor. Anneleri de kenarda oturuyor. Çocuk geldi.
- Adı ne?
(Elinin körü ne yapıcaksın adını.)
-Nensi.
-Isırır mı?
- Çok sıcak ya hava rahatsız olmuştur ısırır.
(Nensi bu, başka çocuğu ısırmışlığı yoktur ama hava çok sıcak , hayvan da kıçından sluyor ne olur ne olmaz)
Ama yoooooooooooooook çocuk laftan anlamıyor. Kulağını sıkıyor, sırtını sıkıyor .
-Yapma öyle ısırır.
- Gel neysiiğ neysiğğğ.
 (Baktım "Neysi" ufaktan kaçmalar yapıyor, veledin annesi oralı değil çocuğu elimle tuttum "yapma " dedim.)
Vay sen misin öyle yapan. Anası çocuğu ellemiş değil de sanki doğrayıp tabakla Nensi'ye sunmuşum gibi bir bağırmak. Ulan bıraksaydım da ısırsaydı veledini. Önce hayvan sevgisi öğretin nasıl sevileceğini öğretin.
La havle yaaaaaaaaaaa.


Alakalı linkler:  http://puck-robin.blogspot.com/2010/03/cocuk-sahibi-olmamak-icin-30-neden.html  http://puck-robin.blogspot.com/2009/03/cocuk-meselesi.html
http://primarima.blogspot.com/2010/08/sizin-cocuk-hangi-turden.html

8 yorum:

Uzay dedi ki...

Ben de bir çocukla karşılaşmıştım bir misafirlikte,4-5 yaşlarında,çocuğun etmediği küfür kalmamıştı,başıma mısır kasesini geçiriyordu neredeyse,dur durak dinlediği yoktu.Annesi de orada,hiç de umurunda değil,ee "çocuk hiperaktif,napsın"...Dediğin gibi,bir bizim zamanımızda yoktu hiperaktiflik herhalde,söz dinlerdik hertürlü.Şimdiki annelerinse veremedikleri terbiyenin resmen bahanesi olmuş.

Robin Goodfellow dedi ki...

Uzay yazınca bir an benim Uzay sandım :) Hiperaktivite de bahanesi,
hiperaktivite bir sorundur ama anneler bunu marifet sanıyor.

allımorlu dedi ki...

ben bayıldım bu yazıya:))geçen bize çocuklu bir arkadaşım geldi 3 tane çocuğu var bu kızın..beni aradı sana geliyoruz diye benim direkt aklım 3 çocukta yalnız:Psırf çocuk gürültüsünden kaçmak için herzaman görüştüğüm arkadaşıma yılda 2 kez gider olmuşum:P kız direkt diyor ki çocukları köye yolladım en küçüğü yanımda bunu duydum ya ben kafam şişmicek diye nerdeyse evde hoplıcam sevinçten o derece sevindim:P

ayrıca dediğin gibi bir kaş gözden korkardık,çocukken çok gururluyduk,ben kimsenin yanında annemden bişey istemezdim ayıbı bilirdim,bizim kuşak hep böyle yetişti..ama şimdikiler gerçekten çocuk değiller ya..birçoğu değil..sevimlilik,tatlılık çok azında var..mıymın mıymın hareketleri yok mu insanın burnundan öküz olup duman çıkarası geliyor..
bende evliyim diye bir çocuk yap bir çocuk yap diye beynimde et parçası bırakmadılar..kedi severiz,çocuk yapsana çocuğunuz sev derler..bu millette bu çocuk merakı nedir ben anlamıyorum,ha sen meraklısında ben değilim zorla mı kardeşim:P di mi ama:PPP

mesela bi arkadaşa giderim,çocuğa yemek yedircek,Allahh benim içim kıyılır,ömrümden ömür gider..
çocuğun kollarından tutuver ebru,yok agu bugu yap ebru,yemek yediremiyorum kaç göz et ebru filan..oldu istersen sırf çocuğun keyif alsın diye ona oyun arkadaşı yapıyım beraber ağzından sokup burnundan fışkıran mamalar yedirme partisi düzenleriz:P diyesim geliyo:)) o derece yani..

ama tatlı akıllı çocuklarla oyun oynamaya da bayılırım:) o ayrı..

Robin Goodfellow dedi ki...

allımorlu: sorun orda ya zaten, yemek savaşları sırasında biz geriliyoruz ama annelerinin umurunda değil, hiç bieşy umurlarında değil sanki, çocuk virüsü ele geçirmiş onları. benim de öyle görüşmemek için direndiğim eski bir iş arkadaşım var çocuk felaket ya :(

Adsız dedi ki...

:):):)
bayılıyorum sendeki bu çocuk sevgisine:):)
ve şu aşkı evlilik değil çocuk öldürür sözüne sonuna kadar katılıyor seni ayakta alkışlıyor ağzını öpüyorum :)
çok doğru:)

Robin Goodfellow dedi ki...

asyaselda: ben de istemezdim böyle olmak, ben de isterdim ki çocuk görünce duyarsızlaşayım sevecen olayım hepsini seveyim sevgi yumağı olayım ama olmuyor işte :(

LoLLa dedi ki...

aslinda ben bi tane yapsam yaa diorum son zamanlarda :s

Robin Goodfellow dedi ki...

lolla: o halde sana kolay gelsin Allah sabır versin D: