4 Ekim 2010 Pazartesi

Maşuk



Bu haftasonu aşk adına birşeyler oldu. Çöpçatanlıklarını yaptığımız arkadaşlarımız birbirlerini beğenmelerine rağmen yanlış zamanlama sonucu arkadaş devam etmeye karar verdiler. Başlamadan kaldı yani. Zaten bu işi bir türlü beceremiyorum. İşe yarayanını da bir kendimizde gördüm zaten. Bizi de ortak arkadaşımız tanıştırmıştı. Bizi birbirimize uygun bularak. Doğru bulmuş. Bingo !
Bu pazar tartışmayla geçti. Ziyan olmauş güzel geçmesi muhtemel bir gün, kapalı havanın rehavetiyle birlikte anlaşmazlıklarla doldu taştı.
Sonradan O'nu bu olayları anlatırken izleyince başta bozulsam da sonra fark ettim ki O'nu üzmüşüm. Anlaşmazlığın getiridği kızgınlıktan çok üzgünlük, kırgınlık var üzerinde. Yine de, beni sevdiğini ablamlara tekrar tekrar söylerken, ilişkimizin güzel ve mutlu olduğunu, sadece ufak tefek meselelerin nasıl büyüdüğünü görünce şaşırdığını söylerken kendi kendime, O'na ; "sen O'sun ya"  derken ne kadar bu dediğimin ne kadar doğru olduğunu anladım. Her şeyiyle, doğrusuyla, iyi huyluluğuyla ve huysuzluğuyla O işte.
Bu pazartesi kendi kendime bir söz vermiş olayım. Bir çok kez birbirimze verdiğimiz ama normal olarak tutamadığımız sözü bir kez de kendime vereyim bakayım.

Pazartesi melankolisi



foto

Hiç yorum yok: