5 Ekim 2013 Cumartesi

Bebekler her yerde

Aslında bizim aklımızda böyle bir şey yoktu. Yani tanıdığımız sevdiğimiz arkadaşlarımızın bazı çocuklarını sever ama bizim de olsun gibi fikirlere kapılmazdık. Zira biz çok gezen, kendi zevklerine düşkün çocuk odaklı bir çift olmadığımız için bunca zaman aklımıza getirmedik.
Ama ne vakit ki canım arkadaşım Şevinimin doğum vakti geldi ve ben İzmir'e gittim ve Peri doğdu o zaman bize ailece bir haller oldu.
                                                                                  
                                       


O minik sarı kafalı gamzeli bebeğe aşık olduk. Fotolarını birbirimize gösterdik, evimize gelince sevdik öptük kokladık ve Uzay dedi ki "abi ben kız çocuk istiyorum yaa". Evet biz de biliyoruz Peri de iki yaşından sonra manyak olacak ama yine de bu onu sevmemize mani olamazdı.
Sonra çok sevdiğim arkadaşlarımın hamilelik haberleri bir bir gelmeye başladı. Demek ki hayatımızın bu evresine gelmişiz. Demek ki biz de annelerimiz gibi oluyoruz. Önceden sadece hayalde tahmini olan şeyler başımıza gelmeye başlıyor.

Bu yıl gerçekten bebek yılı oldu diyebilirim. Çok sevdiğim arkadaşlarımın dostlarımın hemen hepsi ya hamile ya doğum yaptı ya eli kulağında haberini bekliyor. Her yerden bebek bombaları yağmaya başladı. Hatta hiç beklemediğimiz bir anda Ebru ikinci kez anne oldu.
Bu saatten sonra da ben Peri'yi, Cemre'yi , Toygar'ı ve son olarak da Irmak'ı (doğum sırasıyla yazdım bir de ) görünce evet dedim galiba doğa çağrısını yapıyor. Ellerini açmış geeel geel diyor.

Bir de şu da var. Şimdi geçenlerde yine Uzi ve ben bencil keyiflerimizi yaparken ( ben bilgisayarda dizi o ps'de oyun oynarken yani ) canımız sıkıldı. Dışarı mı çıksak dedik kesmedi, birilerine mi gitsek dedik kesmedi. Bu böyle bir süredir devam edince ulan dedik bizim sıkıntımız buna mı yoksa. Yani biyolojik ve hormonal olarak (ve duygusal bittabi) zamanı geldi mi yoksa?

Evet gerçekten ben hala aynı benim, geçen gün alışverişe gittim ve yine bir takım çocukları boğazlamak istedim ama sanırım zaten her çocuk sevmek için yaratılmamış. En azından herkesçe. Normal bir birey gibi davranın çocuklara diyorlar ya. Ben de normal birey gibi davranıyorum ve nasıl ki bazı insanlardan hoşlanmıyor itici buluyorsam bazı çocukları da dingil buluyorum ne yapayım. Evet kendi çocuğum olunca- olursa ben de onu hoşgöreceğim evet kolay bir şey değil çocuk büyütmek ve evet zor gelecek ama düşündük de ne zaman kolay gelecek ki. Yani sanki 5 yıl daha beklesek uykusuzluk çok mu kolay gelecek. Bari o beş yılda büyür çocuk .
Böyle böyle kafamıza girdi bebek fikri.

Girdi de daha benim sınavımın falan bir geçmesi lazım. Belki o zamana fikrim değişir. Bilemedim.
Üstelik de korkusu da var. Sağlıklı olacak mı falan diye.
Hayırlısı artık.

2 yorum:

Leah dedi ki...

Maşşallah bu nasıl bir güzellik böyle! :)
Darısı başınıza olsun dilerim Robincim, böyle güzel böyle gamzeli olsun sizinki de. :)

Robin Goodfellow dedi ki...

klasik ama etkili: sağlıklı olsun da nasıl olursa olsun :)
teşekkürler