19 Şubat 2010 Cuma

Evlat


Kimdir evlat? Doğurduğun mudur? İnsan mıdır? Bazıları için kedisidir köpeğidir, bazı sanatçılar için eserleridir vs.
Bugün bir görüşmem vardı. Yeni bir öğrenci. Annesiyle görüşeceğiz, çocuk hiperaktif belli. 5 Yaşında.
Anne - baba eğitim durumu; ilkokul. Baba ne işle meşgul; Sac işleriyle uğraşıyor, babam gibi. Anne, ev hanımı. Hah dedim içimden doğurup durmuştur şimdi peş peşe. Annesine sordum, kaç kardeşler dedim. Yok tek çocuk dedi. Benim olmadı çocuğum dedi. 8 gebelik geçirdim 7. ayımda kaybettim bebeklerimi hep dedi, karnımda öldüler. Ben şaşkın halde bakalaırken bu çocuğumu da yuvadan aldık yanında söylemek istemiyorum dedi kısık sesle.
Ne yapalım dedi, ayrılacak mıyıdk eşimle, insan birbirini sevince her şeyin üstesinden gelir dedi. Her şey doğurmak mı dedi, o da benim evladım dedi. 2 sene bekledik başvurduktan sonra dedi. 2 buçuk sene hatta. Testler, incelemeler... Sonrasında da haber geldi kabul edildi başvurunuz diye. Eşim dedi gel seçelim. Ben dedim evlat ayrılır mı, ben seçemem sen al bana getir dedim. 1 buçuk aylıktı bana geldiğinde ben baktım ona ben büyüttüm dedi. Sonra kalbinde üfürüm çıktı dedi, bi de doğumda kordondan enfeksiyon kapmış çok hastalandı, 2 kez ateşli havale geçirdi hastanelerde kaldık dedi. Şimdi büyüdükçe bakıyorum yaşıtlarından farklı. Düzenli bir psikolog var dedi gittiğimiz, hiperaktif dedi, insanlar anlamıyor, parklarda topluluk içinde kızıyorlar bana, sen ne biçim annesin diyorlar, çocuğuna söz geçiremiyorsun çok yaramaz. Halbuki bilmiyorlar ki dedi. Gözleri doldu. Siz dedim çoğu insanın yapamayacağı bir şeyi yaptınız bravo size, harikasınız dedim. Hiperaktivite bir özür değil, zekayı etkilemez dedim.Dikkat artırıcı çalışmalar yapacağız dedim. Parladı sevinçten. Sahi mi dedi ben bilmiyordum.
Utandım kendimden, önceki düşüncelerimden. Ne cahilim dedim kendi kendime. Ben şu öğretmen halimle ondan daha cahil, daha kötü kalpliyim dedim. Onlar gidince düşündüm. Kaç kişi onun yaptığını yapabilirdi? Kaç erkek karısına bu denli sahip çıkabilir ve evlatlık almak isterdi? Kaç kişinin evliliği yıkılmazdı bundan? Ya ben yapabilir miyidm böyle bir şey. Bir çocuğu karnımda değil kalbimde büyütebilir miydim? Kan çok mu önemliydi ki? O çocuğa sinirlendiğimde veya sorunlar çıktığında düşünmez miydim hiç "kendi çocuğum olsaydı böyle olur muydu" ları ... Yüzünde, davranışlarında, mimiklerinden benden veya babasından bir şey bulamamak ne derece etkilerdi beni? Kendi bedenimiz söz konusu olduğunda ne kadar benciliz halbuki. Organlarımız bir mezarda çürüyeceği halde organ bağışı yapmayız, kimseye kanımızı vermeyiz, kendi kanımız dışında bir çocuk istemeyiz. İlla kendi kanımızdan olacak. Olmazsa da hiç olmasın daha iyi deriz. Çocuksuz ömrümüzü tüketiriz ama yine de başkasının kanından çocuk almayız. Evlatlık deriz adı bile antipatik. Bence insan kendi doğurduğu çocuğu illa ki sever ( şimdi çöpe çocuğunu atan, doğurup doğurup sokağa atan insanları örnek göstermeyin) , önemli olan bu şekilde annelik yapabilmek bence maharet.
Evlat işte. Boşuna düşünmüşüm dedim kendi kendime. O en ağır özürlü çocukların ailesi bile "keşke doğmasaydı" demediğine göre bu işte vardır bir keramet, bu annelik böyle bir şey demek.
Ben şimdi çocuk sevmeyedurayım, çocuk fikri aklıma geldikçe uykumdan, hayatımdan, keyiflerimden vazgeçmeyi göze almayayım atı alan Üsküdar'ı geçiyor annelik kanda değil kalpte bitiveriyor.


Foto

6 yorum:

Damlo dedi ki...

sanki fotoraftakilerden bahsediosun.

Robin Goodfellow dedi ki...

dimi.

gwen dedi ki...

bir çocuğu karnında değil; kalbinde büyütmek. harika bir tabir olmuş

Robin Goodfellow dedi ki...

gwen +cats: teşekkür ederim :)

Mimmi dedi ki...

büyütmedin mi sanki?
büyütmedik mi yani?
tüylüler ne peki bu durumda?
ben sürekli söylüyorum, biri agresif diğeri gerizekalı iki çocuğum var, biliyorsun zaten, seç deseler hangisinden vazgeçebilirim ki? vazgeçilir mi ki? sen geçebiliyor musun? illa doğurmak gerekmiyor cicim benim, illa kendi yumurtana kendi spermine de gerek yok, verdiğin emek kadar seviyorsun, yaşadığın kadar.. kısaca canın kadar..

minik mucize dedi ki...

Bir canliya sevgi beslemek ayri bir olay zaten. Ozellikle sorumlulugunu tasidigin ve her sekilde sana bagliysa daha sabirli ve daha sevecen oluyor insan. Bazilarimiz baglanmak ve kosulsuz sevgi beslemeye dahami yatkin bilmiyorum. Kanindan olmasi gerekmiyor sasirtici derecede sabirli ve sevecen olmak icin. Sheena
ile ilk bu duyguyu kopeklerimizle tatmistik. Sevgiyi kalpte buyutmek tabirini Sheenadan duymustum cok guzel bir tanimlama bencede. Simdilerde ise civcivlerimiz oldu sevebileceklerimiz artti.. Sanirim sabrimizda..